www.babycenter.com etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
www.babycenter.com etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Şubat 2013 Cuma

Birinciyi İkinciye Hazırlamak

Bu ara en çok düşündüğümüz konuların başında Mert'e kardeşi olacağını nasıl söyleyeceğimiz geliyor. Ben yine açtım kitapları, interneti okuyup duruyorum. İnternetten konuyla ilgili bir şeyler ararken Google'a yazmaya başladım "how to tell your child..." diye... Cümlenin devamını "...about a new baby" yazmadan çıkan o kadar çeşitli dramatik konu başlığı belirdi ki benim aradığım konunun aslında ne kadar basit, ne kadar olağan olduğunu düşünüp rahatladım:)

Kerem'le ortak kararımız Mert'e hamileliğimi çok başlardan söylememek üzerine kurulu, sonuçta henüz 3 yaşında olmayan bir çocuğun beklentisinin, hayallerinin ne olabileceğini kestirmek güç. Ayrıca hamileliğin başındaki 3 aylık süreçte de hamileliğin nasıl devam edeceğini kestirmek güç. Son olarak da şöyle bir karar verdik karnım iyice belirginleşeceği ve detaylı ultrasonda pek çok şeyi öğrenme fırsatımız da olacağı için 20. hafta kontrolünden sonra Mert'le durumu paylaşacağız.Tabii bu arada bir ortama girdiğimizde hemen Mert'in henüz haberinin olmadığını söylüyoruz ki "Mert kardeş geliyormuş sana" türevinden konuşmalara maruz kalmayalım:)

Bu arada okuduğum yerlerden iki tanesindeki- ki genelde hemen hemen her yerde benzer şeyler yazıyor- notları da burada paylaşmak isterim.Notlar sadece bana kalmasın.

İlk kaynağım Mert'e de hamileyken ve bebekliğinden itibaren çok sık kullandığım www.babycenter.com internet sitesi. Burada da şimdi ikinci hamileliğimin takibini meyve / sebze bazında yapmaya devam ediyorum. Örneğin şu an kendileri karnımda bir turp büyüklüğünde:) Neyse gelelim babycenter'da ikincinin geleceğini birinciye nasıl ve ne zaman söylemeli başlığında okuduklarıma:

- Çocuğunuzun yaşına ve mizacına göre söyleyeceğiniz zamanlamayı seçebilirsiniz.

- Babycenter 1,2,3-4 ve 5-8 arası yaşlar için ayrı ayrı önerilerde bulunmuş

- 3 yaş önerilerine baktığımda

o İlk trimesterin bitimi/ yapılacak tüm testlerin sonlanmasını beklemek iyi bir tercih olabilir deniliyor

o Yavaş yavaş karın büyümeye başladığında söylenmesi de diğer iyi bir alternatif. Zira bu yaştaki çocuklar annede henüz hiçbir fiziksel değişiklik yokken bebeğin içerde nasıl varolduğunu anlamakta zorluk çekebiliyor

o Aile ve çevreye söyledikten sonra çocuktan bu durumu gizlemek zorlaşabileceği için etrafa söyledikten hemen sonra da bir tercih olabilir

o Çocuğa annenin hamilelik semptomlarından bahsetmek çocuğun bebeği suçlamasına neden olabileceği için bunlardan bahsetmemek en doğrusu

o Söylemek için sakin olduğu, yeni bir değişiklik (okula başlamak gibi) yaşamadığı, sorularını sorabilecek kadar geniş bir zamanıseçmek sağlıklı olabilir. Mümkünse ebeveynlerin ikisinin de yanında olması.

o Eğer bu konuşmadan sonra bir düşük yaşanırsa ne demek gerekir? – bebeğin doğacak kadar büyüyemediğini daha sonra belki yine karında bir bebek büyütmeyi deneyebileceğinizden bahsedebilirsiniz

o DURUMU ANLATMAYA BAŞLAMADAN birkaç hafta ÖNCE ortamı hazırlamaya başlayabilirsiniz. Kardeşler hakkında hikaye kitapları okunabilir, arkadaşlarınızın çocukları ya da çocuğunuzun arkadaşları ile biraya gelip “senin de bir gün kardeşin olabilir” diyebilirsiniz.

o Çocuklar ebeveynlerinin çocukluklarını dinlemeyi severler. Çocukken kardeşlerinizle olan hikayelerinizi anlatabilir, hissiyatınızı paylaşabilirsiniz.

o Çocuğunuzla hamileliğinizi paylaşmaya karar verdiğinizde pozitif bir tonda ve kısa-net bir konuşma ile bu durumu paylaşın:“şu anda karnımda bir bebek büyüyor ve gelecek yaz bir kız/erkek kardeşin olacak” gibi…

o Sonrasında merak ettiklerini sorması için zaman tanıyın, gereksiz bilgi ve detay ile kafasını karıştırmayın
İkinci kaynağım ise  pekçok konuda başucu kitabım olan Tracy Hogg serisinden:

“ Çocukluğa Geçiş Sorunlarına Mucize Çözümler” kitabından aldığım bazı notlar (325-  329 arası sayfalardan alıntılanmıştır)
-          Çok erken söylemeyin

o   Küçük çocuğun yaşamında 9 ay sonsuzluk gibidir.

o   Basit olarak söylenmeli ve çocuğun sorularını sormasına izin verilmeli. “Sana oyun arkadaşı geliyor” türünden bir açıklama yapmayın

-          Bebek doğmadan 6 ay kadar önce onu bir oyun grubuna sokun.

o   Paylaşma ve işbirliği en iyi arkadaşlardan öğrenilir

-          Diğer çocuklara da sevgi gösterin

o   Çocuğunuz diğer çocuklarla da ilgilendiğinizi görsün

o   Babaya da sevginizi sürekli gösterin ki çocuk kendisinden başka kimseler sevilse de kendisine olan sevginin azalmayacağını bilsin.

-          Çocuğunuza bebekler gösterin

o   Ona bebek kardeşler ile ilgili hikayeler okuyun

o   Kendi bebeklik fotoğraflarını gösterin

o   Bebeklerin ne kadar hassas oldukları anlatılabilir: “şu yeni doğmuş bebeğe bak. Parmakları ne kadar küçük. Çok dikkatli olmalıyız ki kırılmasınlar.”

o   Ona ait olan şeyler için şu ifadeleri kullanmayın: “bu senindi ama artık bebek giyecek” Yeni doğan bebek giysileri satan dükkana çocuğunuzla birlikte gidip birlikte seçim yapın ama giysilerin güzelliğini fazla abartmayın. Bir bebek oyuncağına dokunmak/oynamak isterse izin verin ama “bu bebek için sen artık büyüdün” demeyin.

-          Geceyi çocuk yanınızda olmadan dışarıda geçirmeyi planlayın. Doğuma gittiğinizde yanında olmadığınızda bu süreyi daha kolay geçirebilir.

-          Sağduyunuza ve içgüdünüze güvenin

o   Çocuğunuzun bebeğe hazırlanması konusunda birçok tavsiye alacaksınız ama duyduğunuz her şey kural değildir.

o   Ör: hazırlık sınıflarından birinde büyük çocuğa aşırı hoşgörülü davranılması öneriliyordu. Maya şöyle dedi: “Yeni çocuk, yaşamımızı zenginleştirmek için geliyor- yalnız kalsın ve büyük çocuk aileyi yönetsin diye değil. Bu böyle olursa sorun çıkar.”
Aslında en başta belirttiğim gibi hemen hemen her yerde benzer şeyler okudum ve en çok da sağduyu ve içgüdünüze güvenin başlığını kendimce benimsedim. Çünkü ne olursa olsun her ailenin ve her çocuğun düzeni, beklentisi, iletişimi birbirinden farklı olabilir ve en iyi nasıl/ ne zaman söylerim konusunu yine belirleyen ailelerin kendisi olacaktır.

Biz bu sürecin iletişimi öncesi biraz da çevresel etkenler gereği pek çok bebek ziyareti yapmak , hatta yeni doğmuş bebeklerle oldukça zaman geçirmiş bulunmaktayız ve bu durum devam edecek gibi gözüküyor. Yazdan bu yana yaptığımız bebek ziyaretleri oldukça yoğundu Mert'le birlikte:) 2.5 ay kadar önce de ailecek görüştüğümüz ve Mert'ten biraz büyük çocukları olan arkadaşlarımızın ikinci bebekleri oldu. Bu süreçte Mert bir anne ve babanın birden fazla çocuğun anne ve babası olabileceğini biraz kafası karışarak da olsa anladı:) Ayrıca sadece bu hafta biri 20 günlük biri 1.5 aylık bebekleri ziyaret etmeye evlerine gittik... Tabii bir de lise arkadaşım Tuba'nın Nisan sonu Mayıs başı gibi gelmesini beklediğimiz bebeği var... Mert onun da anne karnındaki sürecini yakından takip ediyor. Geçen gün arabada Tuba ile çok hoş bir sohbetleri vardı. Ben Mert'e Tuba'nın karnındaki bebeğin hareket ettiğini ve benim bunu farkettiğimi söyleyince o da klasik "neden?" sorusu ile başladı. Biz de "acıkmış olabilir" dedik.
Mert: o nasıl yemek yiyor?
Tuba: Ben ne yersem onu yiyor Mert'cim.
Mert: Nasıl yani? mesela sen makarna yersen o da makarna mı yiyor?
Tuba: Evet Mert'cim.
Mert: köfte yersen?
Tuba: O da köfte yiyor
.... Mert bir milyon tane yemek saydıktan ve Tuba'dan onay aldıktan sonra bana dönüp "anne biz başka ne yiyoruz?" diye sordu. Bu konu bayağı kafasında yer etmiş ki akşam da babasına anlatıyordu :))

Umarım tüm süreç yukarıdaki gibi eğlenceli hikayelerle devam eder. Tabii şunu da çok iyi biliyoruz ki hamilelik sürecinde ne konuşursak konuşalım gerçek, doğumdan sonra yaşanacak:))