ürün değerlendirme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ürün değerlendirme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Kasım 2013 Pazartesi

Bugün mıknatıslı ahşap blokları denedik...

İlk kez geçen günlerde Blogcu Anne Elif Doğan'ın şu yazısında okumuştum Logy Toys'u, sonra da bu hafta içi İyi Cüceler Çocuk Kitabevi'nin haftalık aktivite duyurusunda pazar günü Logy Toys'un ahşap bloklarını deneyimleyebileceğimizi öğrenince bugün maaile İyi Cüceler'e damladık... İyi Cüceler, Mert'in kendisini evde gibi hissettiği, uzun zamandır kitap almak, aktivitelere/atölyelere katılmak ya da sadece uğramak/bakınmak için gittiğimiz ve çok sevdiğimiz "mahallemizin kitapçısı"...

Bugün de tam saatinde İyi Cüceler'e gittiğimizde Çetin Bey, Logy'nin yaratıcısı, ahşap blokları çantasından çıkarıp masanın üzerine koymaktaydı... Mert önce uzaktan uzaktan inceledi blokları... Çetin Bey'in daveti üzerine masaya oturup kendince "eserler" yapmaya başladı. Bu arada ben de Çetin Bey'den Logy Toys'un hikayesini dinledim kısaca...

Boğaziçi Üniversitesi'nde farklı farklı bölümleri deneyimlemiş, uzun yıllar çeşitli şirketlerde bütçeleme ve stratejik planlama yöneticiliği yapmış olan Çetin Bey şimdilerde ahşap oyuncaklar tasarlıyor ve kendi atölyesinde yine kendisi üretiyor. Bu %100 doğal ahşap blokların özelliği şu: içindeki minik top şeklinde olan mıknatıslar sayesinde her yönden çekim sağlıyor ve tahtalar birbirine manyetik olarak yapışıyor ve istediğiniz şekli ortaya çıkarabiliyorsunuz. ince, kalın prizmalar, tekerlekler, üçgenler... Hepsi biraraya gelerek çocukların hayal güçlerinin yansımasıyla binbir çeşit şekil ortaya çıkarıyorlar... Kaptırınca uzuuuun uzuuuun oynanan cinsten oyuncaklardan...

Keyifle oynanan bu oyuncakların içinde bulunan özel mıknatısları nedeniyle maaliyetinin yüksek olması bence tek dezavantajı. Küçük ya da büyük paket seçeneklerini seçmek mümkün; fiyatları 30 ile 190 TL arasında değişiyor ya da kendi tercihinize göre Logy Toys'un internet sitesinden istediğiniz parçalardan kendinize uygun bir set oluşturup satın alabiliyorsunuz.İnternet'ten başka bir yerde satılmıyor mu derseniz de İstanbul'daki bazı çocuk kitapçılarında ve bazı oyuncakçılarda da bulmak mümkün...



Yaklaşık 1 saat Mert aralıksız bu ahşap oyuncaklarla oynadı. Sonrasında İyi Cüceler'de başlayan kitap okuma saatiyle kitabı dinlemek üzere diğer çocuklar gibi masadan ayrıldı ve masadaki tüm ahşaplar bizim evin baba kişisine kaldı, o da bayağı ciddiyetle upuzun bir tren yaptı fırsattan istifade...

Ben hayatlarında önemli bir risk alarak, keyif aldıkları hobilerini işleri haline getirebilmiş insanlara hep hayranlıkla bakmışımdır; insanın sevdiği işi yapmasının, bu işten de hayatını kazanabilmesinin çok çok değerli olduğuna inanırım. Umuyorum Logy Toys ile keyif aldığı işi gerçeğe dönüştürebilmiş olan Çetin Bey de çok yeni olan Logy Toys ile keyif aldığı işi yapmaya çok uzun zaman devam edebilir. 

Logy Toys'un tanıtım videosu için: http://logy.com.tr/videolar
Twitter'da takip etmek için: https://twitter.com/logytoys


24 Eylül 2013 Salı

Babywearing 101: "bebeği üzerinde taşıma"ya giriş...

Sanırım 6 aylık falan hamileydim... Blogger annelerin bir aktivitesinde anneler yemek yaparken annesinin (http://legabebe.com/) sırtında kendiliğinden uyuyakalan küçük kız çocuğunu görünce merak ettim ve nasıl bu durumda uyuyabildiğini sordum ve bebekliğinden beri bu şekilde taşındığı için alıştığını ve bu şekilde rahatça uyuyabildiğini öğrendim... Sonra yine aynı dönemde bir başka blogger aktivitesinde http://www.minikaynam.com/ blogunun yazarı Nihan Kayalıoğlu'nu gördüm; üzerine kızını bir slingle bağlamış ve konuşmayı dinlemeye gelmişti. Bebek, annesinin göğsünde çok huzurlu olduğunu tahmin ettiğim bir şekilde uyuyordu. Yakın aralıklarla gördüğüm bu iki resimden çok etkilendim. Çünkü Mert özellikle ilk 3 ayında oldukça gaz problemi olan bir bebekti ve ne bu dönemde ne de (bebekliğinde) sonrasındaki dönemde dışarıda böyle sakince uykuya daldığını hatırlamıyorum...

Bu iki resim aklıma kazındıktan sonra her zamanki gibi yine araştırmaya giriştim. Ben daha önceleri kanguruyu biliyordum, bir kez de denemiştim ve ne ben ne de Mert rahat etmediğimiz için dolabın bir köşesine kaldırmıştım. Ama bu karşılaştığım iki resimdeki taşıyıcılar kangurudan görüntüde de (araştırdıktan sonra) kullanım ve rahatlıkta da farklıydılar. İlk gördüğüm carrier  denilen görüntüsü sırt çantasına benzeyen bir taşıyıcıydı (fotoğrafı için: http://store.bobafamily.com/baby-carrier/ , http://www.ergobaby.eu/en/s576/original-carrier-earth-black-taupe.html) ebeveynler bunu hem vücudunun önüne hem de sırtına asabiliyor. Bunu kangurulardan ayıran en önemli nokta bebeklerin/çocukların kalçalarına yük bindirmemesi...Henüz carrier kullanmaya başlamadığımız için bu üründeki detayları ve deneyimlerimi daha sonraya bırakıyorum.

İpek doğmadan dolabına koyduğum en değerli parçalardan biri oldu wrap slingimiz ve doğumdan sonraki birinci haftada da kullanmaya başladım; şu ana kadar da vazgeçilmezlerimiz arasına girdi bile... Evde yardımcısız iki çocuklu bir hayatta en büyük yardımcı gibi göründü sling bana ve gerçekten de öyle oldu. İpek gündüz uykularını slingde uyuyor çoğunlukla;ben de bu arada evdeki işlerimi yapıyorum, Mert'i giydiriyorum, kahvaltı ediyorum, yürüyüşe çıkabiliyorum, markete gidebiliyorum vs vs... Tek yapılmayacak şey: araba kullanmak... Onun dışında aklıma slingle yapılamayacak bir şey gelmiyor günlük hayattan... Bir de uyumak sanırım... Yani kısacası güvenliği tehlikeye atacak aktiviteler dışında her şeyi İpek'i üzerime takarak yapabiliyorum.


Avantajları: 

  • anne özgürce istediği işi yapabiliyor
  • bebek anneyle olan ten teması sayesinde huzurlu oluyor- bu konuda detaylı bilgi için bkz. attachment parenting (doğal ebeveynlik) üzerine yazılmış kitaplar ve makaleler
  • bence bebeğin gaz çıkarmasını da kolaylaştırıcı
Dezavantajları:

  • Bence tek dezavantajı sıcak havada hem anne hem de bebeği için ekstra sıcaklık sağlaması
  • Bir de eğer tek tek anlatmaktan hoşlanmıyorsanız herkesin size garip garip baktıktan sonra sordukları aynı sorulara cevap vermek durumunda kalmanız (ben bu durumdan rahatsız değilim ve olabildiğince çok kişiye de wrap sling'in yararlarını anlatmaktan mutlu oluyorum)
garip bakışların ardından gelen sorular/ yorumlar (ve benim cevaplarım) belli:
- aaaa bebek mi var orada? (evet, baktım ki hayat dışarıda zor tekrar içeri soktum yavruyu!!)
- nefes alabiliyor mu peki? (sizce???)
- sıkışmıyor mu orada? (anne karnında sizce nasıldı?) (Bodrum'da durumumu yadırgayan bir amcaya empati yapabilmesi için ee eskiden kundaklar vardı onda nasıl duruyordu bebekler? dedim)
- içinden düşmez di mi? (!!!)
- bağlaması zor mu? (birkaç kez yaptıktan sonra el alışıyor)
- kucak çocuğu olacak bu!!(bırakınız olsun, yürümeye başlayınca tutamayacağım zaten- Mert'ten tecrübeli olunca bu cümleyi rahatça kuruyorum)
- oooh rahatı bulmuşsun sen!! (önceki sorulara yanıt verip sınavdan geçince...)

Kısacası slingle pek çok şey çok rahat... Bir kere İpek'i kesin uyutabileceğimi bilmenin verdiği rahatlık çok güzel bir his...Bu nedenle yeni annelere kesinlikle öneririm.

Slinglerle ilgili deneyimlerinden faydalandığım bir diğer blog da http://www.slingomom.com/ oldu, mutlaka slingomom'un bu konudaki yazılarını okumanızı öneririm, bana buradaki yazılar çok iyi geldi/ geliyor... 

"Babywearing" konusunda yeni tecrübeler edindikçe paylaşmaya devam edeceğim... Bu arada son dönemde pusetin de varlığını sorgulamaya başladık diyebilirim. Pusetin ana kucağını arabada araba koltuğu olarak kullanıp, yürüyüşlerde slingi kullanmayı tercih ediyorum. Küçük bir kullanım önerisi:wrap sling + maclaren quest puset bence bebek taşıyıcılar olarak en pratik, en hafif, en yararlı iki ürün.. Bence daha fazlasına hiç ama hiç gerek yok... Tabii herkesin ihtiyacı farklı olabilir ben Mert'te yaşadığım klasik süreç ve şimdi yaşadığım daha rahat süreci kıyaslayarak bunu yazıyorum...