13 Ocak 2013 Pazar

ilk yazının bir anlamı olsun istedim...

Bir süredir aklımdaydı... Yeni bir blog açmak ve sürekli bu blogu beslemek... "Tembellik yok, süreklilik var" dedim sürekli kendime. Ne için blog yazmak istiyordum? Ortaokul ve lise, hatta üniversite hayatım boyunca, sonrasında da daha aralıklı dönemlerde günlükler tuttum, şimdi dönüp onları okuduğumda pek çok  unuttuğum detayı hatırlama fırsatı buluyorum ve bu bana iyi geliyor. İnsan çok kolay unutan bir varlık ve ben yaşadığım günleri, anları unutmak istemiyorum...

Bugünü de kendime bahane ettim bloga  başlamak için: uzun zamandır çalıştığım şirketimden ayrılmaya ve oğlumu kendim büyütmeye Ekim 2011'de karar verdim ve ayrılışımın gerçekleşmesi 13 Ocak 2012 oldu. Tam bir yıldır Mert'le evdeyim. Evde derken sokaklarda, oyun gruplarında, gezilerde, arabada, parklarda, çocuklarla kaynaşmalarda... kısacası pek çok yeni denemeyle, eğlenceyle, bazen kavgalarla, bazen kahkahalarla geçti 1 yıllık 'ev' serüvenimiz. Hayat toz pembe değil neticede ama siyahla beyaz arasındaki skalada biz pek çok rengi yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz...

Hem de büyüyerek, çoğalarak:)

Bugünün anlamı olacak ya ilk blog yazısını yayınlamak için: ayrıca bugün 1çocuklu1gebe olarak birinci trimesteri bitirip ikinci trimestere geçişimizin de ilk günü :) evet her şey yolunda giderse büyüyoruz, çoğalıyoruz:))

Bu süreçte farkettim ki ilk hamileliğimdeki pek çok şeyi eğer yazmamışsam unutmuşum çoktan... Bu blogla amacım işte en azından bir çocuklu hayatımı, hamileliğimi ve sonrasındaki iki çocuklu hayatımı yazmak, paylaşmak, hatırlamak... Paylaşmak dedim çünkü Mert'i bugüne kadar büyütürken pek çok kitaptan yararlanmanın yanı sıra çeşit çeşit anne bloglarından da çok fayda gördüm, farkındalığımın artmasına neden oldu bu bloglar. Ben bu blogu kendim ve çocuklarım için tutarken ayrıca fayda sağlayacağım birileri olursa daha başka ne isterim :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder