21 Ekim 2013 Pazartesi

eskinin "inek öğrencisi"nin bugünkü pazartesi sendromu...

Vallahi billahi ben tatillere karşı değilim, hele de uzun tatillerde hepimiz birlikteyiz ya seviyorum...Arada evet tırlatıyorum "burası ev, insan yaşıyor burada" türünden çıkışlarım ya da tatilin sonlarına doğru fazla birlikteliğin getirdiği şımarıklıkların doz aşımı oluyor ama bir arada bir şeyler yapmayı da seviyorum...

Seviyorum da... Çalışmayan (ya da evde çalışan mı demek gerekir:)) bir anne olarak yıllar sonra yeniden bugün pazartesi sendromum tavan yaptı! Geçen Mart-Nisan aylarında Mert okula başladı alıştı derken Temmuz'da İpek'in doğumunun da hemen ardından yaz tatiline giren okul ve okulun başlamasının 1 hafta ardından tatile giden biz, tatilden gelince değiştirilen okul, tam okulda oryantasyon dönemi bitmek üzereyken çıkagelen 9 günlük tatil....

Ve 3 gündür gündüzleri meme emmememe savaşları veren İpek...

Ve dün gece sadece 4 saat kadar uyumuş bir anne...

Pazartesi sendromu içimde patladı! Zaten sabah 6'da uyumuş bir anne olarak sabah uyanıp ilk cümlesi "ben bütün gün uyuyacağım anne!" olan oğluma pek de alışık olmadığı biçimde "tamam oğlum." dedim ve uyumaya devam ettim... Sonra bu cümlenin doğasına uymadığını fark eden oğlum yeni bir cümle attı ortaya: "ben artık okula gitmeyeceğim anne!" ve buna da hiç alışık olmadığı şekilde "tamam oğlum" dedim ve uyumaya devam ettim... Neyse bu denemeleri birkaç cümleyle daha devam etti, beni çıldırtamayacağını anladı ki sanırım "Ben okulumu seviyorum ama bugün gitmek istemiyorum" dedi sonra da "Bir tane Miki izleyeyim sonra götürürsün beni" dedi...

Sonra da onu bugun normale göre daha erken alacağım konusunda söz verdim kendisine... Valla yukarıda yazdığım cümlelerle sınanma sürecim yaklaşık 1.5 saat sürdü sonunda da okula bıraktım ama bırakırken hala bir şeyler söylüyordu. Bir yandan "aferin Zeynep bak bu işler sakin sakin de hallediliyormuş" derken kendi kendime diğer yandan "valla yarın da zorlarsa gücüm yok" diyordum... Bu okul meselesi var ya tam anlamıyla "ne seninle ne sensiz" durumu... İşin zor kısmı şu ki hayat boyu okulu seven bir "inek" öğrenci olarak Mert'le bu konuda empati kurmam da zor oluyor!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder