23 Mart 2015 Pazartesi

mutlu ebeveyn=mutlu çocuk

Her sene Mart ayı böyle oluyor: uzun ve hızlı... Bir önceki ayın kısalığından mıdır yoksa havalar soğuk olsa da günlerin uzamaya başlaması ile baharın geldiğine inanılması mıdır bilmem... İçinde bir de çok merakla beklenen, 6 ay öncesinden gün sayılmaya başlanan bir 5 yaş doğum günü olunca çok da hareketli başladı! Bir de araya bir haftalık güzel bir aile tatili sıkıştırılınca çok da keyifli başladı... Ama bu yazıda bunlardan bahsetmeyeceğim, arada derede yetişmek için çaba harcadığım keyifli bir seminerden bahsedeceğim.3 saat boyunca bir sürü şey yazmışım not defterime ancak öyle uzun uzadıya da bahsetmek değil istediğim; kısaca bende bıraktığı tadı aktarmaya çalışacağım...

HT Hayat'ın 6 Mart'ta düzenlediği ve Amerikalı ilişki terapisti Stan Tatkin'in konuşmacı olduğu "Wired For Love" / "Aşk ve İlişkiler Semineri"ne katılmak için koşuşturmalı bir haftanın içinde gerçek anlamda çaba gösterdim. İyi ki de göstermişim de katılmışım dedim seminerin sonunda... Kerem, o gün şehir dışında olmasaydı birlikte katılacaktık; gerçekten çift katılımı da ayrı bir güzel olurmuş...



Birkaç sene evvel Byron Norton'un şöyle bir cümlesini okumuştum; aklıma kazınmıştı, kabaca şöyle bir şeydi: "Bir çocuğu üç ebeveyn büyütür: anne, baba ve anne ile baba arasındaki ilişki". Stan Tatkin de bu cümleye çok benzer bir noktadan yaklaştı "eş olma"ya, "anne-baba olma"ya.

Kendimce şöyle düşündüm seminerden çıktığımda: Hamile olduğumuzu öğrendiğimizden itibaren beslenmemize özen gösteriyoruz, spor yaparak sağlıklı bir hamilelik dönemi geçirmeye uğraşıyoruz, doğum sonrası bebeğimizin sağlıklı büyümesi için onun beslenmesi, uykusu, evdeki, dışarıdaki aktiviteleri en önemli konu başlıklarımız oluyor. Lohusa depresyonu ya da bebekle yeni hayata adapte olma süreci ve sonrasında çocuklu hayat derken eşler çoğunlukla ikinci, üçüncü, dördüncü vs planda kalabiliyorlar! Hani bir zamanlar kız/ erkek arkadaşken, sevgiliyken gözümüzün başka bir şeyi görmesine olanak vermediğimiz kişi!

Tam da bu noktadan yakaladı Stan Tatkin beni ve salondaki pek çok dinleyiciyi... Çocuklarınıza iyi bir şey bırakmak istiyorsanız; "eşinize sahip çıkın, önceliğiniz eşiniz olsun" dedi!

Sevgili olduğumuz dönemde karşımızdaki insanı keşfetmek istiyoruz. Her şeyine dikkat ediyoruz, önem veriyoruz. Sürekli yüz yüze, göz göze kalıyoruz. Aynı şey çocuklarımızla ilişkimizde de geçerli. Bebeğimizin doğduğu ilk sene ile sonraki seneleri karşılaştırırsak ilk sene bebek dışındaki her şey genellikle geri plana atılır. Bebeği tanımak, keşfetmek, anlamak isteriz. İlişkide yüz yüze olmak, göz göze olmak, ten tene olmak çok çok önemli.

Stan Tatkin kişilerin ilişki şekillerini üç başlığa ayırıyor: "çapa", "ada" ya da "dalga"... Bunların neler olduğunu anlatmak değil amacım; ama çok önemli bir cümle söyledi Stan, bu başlıkları anlattıktan sonra: "Çocuk açısından anne ya da babasının bu üç gruptan hangisi içinde olduğu önemli değil. Önemli olan anne ve babasının birbirini nasıl yönettikleri. Anne ve baba, evin ana regülatorleridir"

Ve çok değerli bir ipucu verdi Stan: bir gün içerisinde çiftler için iki önemli zaman var- mümkünse gece birlikte yatmaya gitmek ve sabah birlikte uyanmak. Günlük akış içinde mümkün olamayabiliyor bu durum; ancak kalkıp birbirini öpüp uykuya devam etmek bile önemli bir şey!

Kısaca benim bu seminderden en büyük çıkarımım şu oldu: mutlu ebeveyn=mutlu çocuk...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder