30 Kasım 2015 Pazartesi
Çocukla Seyahatlere Devam: Eskişehir'deydik...
Bir zamanlar ben İK'cı iken her sene uygulanan bir "Çalışan Memnuniyet Anketi"miz olurdu (muhtemelen hala vardır ama ben yokum:) ). Bu anketin de ilk sorularından biri "işimi yapabilmek için gerekli ekipmana sahibim." gibi bir şeydi... Maslow Piramidi'nde nasıl ki öncelikle insan fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamalı, bu anketin değerlendirmesine göre de bir çalışanın işini mutlu şekilde yapabilmesinin ilk gerekliliği o işi yapmak için gerekli ekipmana sahip olması idi...
Etiketler:
2 çocuklu hayat,
çocukla tatil,
gezi,
tatil
11 Eylül 2015 Cuma
Bu hafta sonu eğlenceli bir Çamur aktivitesi...
Çok uzun zamandır ne Mert'i ne de İpek'i oradan oraya çocuk atölyelerine götürmüyorum... Mert ile özellikle 1-3 yaş arasında çok yeri tecrübe etme fırsatımız oldu, ardından da atölyeler daha da çoğaldı zaten ama atölyelerin çoğalması hızı ile ters orantılı şekilde benim bu atölyelerin gerekliliğine inancım azaldı! Neyse bundan başka bir yazı çıkar eminim!
19 Temmuz 2015 Pazar
Her Anne Bu Cümleleri Mutlak Duyacaktır! Di mi???
Anneysen bazı cümleler var, mutlak duyacaksın... Duyduğuna verdiğin tepki kişiliğine bağlı... Ya da çocuğunun karakterine... Veya içinde bulunduğun döneme...
"Nasıl sütün var mı (bari)?"/ "Sütün yetiyor mu?" (bebeğin ilk zamanlarında)
"Gazı var onun gazı..."
"Orada nefes alabiliyor mu?"/"O şeyin içinde sıkılmıyor mu?" (wrap sling kullanıyorsanız kaçınılmaz)
"Neden ağlıyor?" (her dönemin hit sorusu) - Cevap olarak "N'APCAKSIN????!!!!" ya da "SANA NE" dememek için anne kendini zor tutabilir kimi çok zorlu anlarda!!!
"Bunlar daha iyi günlerin!"
....
12 Haziran 2015 Cuma
Bir Dönemin Sonu: Emzirmeyi nasıl bıraktık?
İpek'e hamileyken ya da doğduğunda onu ne kadar emzireceğimle ilgili bir zaman belirlememiştim kafamda... Sadece Mert'te olduğu gibi sağlık koşulları uygun olduğu sürece ilk 6 ay sadece anne sütü vermek istiyordum. Mert'te çalışıyor olmamın da etkisi ile 10 ay verebildiğim anne sütünü İpek'le birlikteyken daha uzun verebileceğini tahmin ediyordum ama 2 yaşa uzanacağını pek de düşünmüyordum nedense...
10 Haziran 2015 Çarşamba
2 yaşa doğru emzirme sürecinin sonlanması...
Bu yazıyı dileyen bir uyku düzeni sağlama yazısı olarak okuyabilir, isteyense emzirmenin sonlandırılmasına giriş ya da benim tabirimle uyku ve emmenin birbirinden ayrılması...
İpek, neredeyse 23 aylık... bu yazıyı yaklaşık 2 hafta kadar önce yazmaya başladım ve taslak olarak kaydettim... Emzirme sürecimizin sonlanmasının başlangıcı idi yazmaya başladığım gün :) Başlangıç olarak emme ve uykuya geçişi ayırmayı hedeflemiştim... O aşamayı artık geçtik, bugünlerde emzirmeyi tamamen bitirmek üzere İpek'le karşılıklı anlaşma sürecindeyiz... Ancak başlangıçta neler yaptık 2 hafta öncesinde yazdıklarımı burada bulmak mümkün...
17 Mayıs 2015 Pazar
Olumluya Odaklanma Başlasın!
Bugün Mert'in okulunda veli görüşmemiz vardı... İlkokul, ortaokul dönemi veli görüşmelerini yakınen biliyorum yeğenimin görüşmelerine de bilfiil katıldığımdan... Anaokul dönemi kesinlikle daha keyifli, KESİN BİLGİ! :)
19 Nisan 2015 Pazar
kız rengi, erkek rengi diye bir sey var (mı?!!!)
Dün web'de bir yazı okudum, hatta Facebook üzerinden de paylaştım, çocukluktan başlayan cinsiyet ayrımcılığı üzerine: "Kızlar Pembe Giyer Erkekler Mavi"... Öyle uzun uzadıya, detaylı değil ama anlamlı... Göz atmak isterseniz buradan buyrun...
Ben her türlü ayrımcılığa insan yaşamına (çift taraflı) mutsuzluk getirdiğini düşünüyorum.Hem ayrımcılığa maruz kalan için hem de maruz bırakan için... Hatta bol miktar da maruz bırakanı mutsuz ettiğini düşünüyorum ve en acısı da bu mutsuzluğun farkında bile olmadığına inanıyorum. Temelde de "çocukken nasıl büyütülmüş, nasıl bir düşünce yapısına maruz kalmış ki karşısındakini kolayca 'ötekileştirebiliyor'" diye düşünürüm. Neyse, bu benim iç dünyamda inandığım, arkasına kanıtlar, rasyoneller koyamayacağım bir düşüncem...
Ben her türlü ayrımcılığa insan yaşamına (çift taraflı) mutsuzluk getirdiğini düşünüyorum.Hem ayrımcılığa maruz kalan için hem de maruz bırakan için... Hatta bol miktar da maruz bırakanı mutsuz ettiğini düşünüyorum ve en acısı da bu mutsuzluğun farkında bile olmadığına inanıyorum. Temelde de "çocukken nasıl büyütülmüş, nasıl bir düşünce yapısına maruz kalmış ki karşısındakini kolayca 'ötekileştirebiliyor'" diye düşünürüm. Neyse, bu benim iç dünyamda inandığım, arkasına kanıtlar, rasyoneller koyamayacağım bir düşüncem...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)