keşkesiz doğum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
keşkesiz doğum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Nisan 2013 Salı

İstanbul Doğum Akademisi'nde "Keşkesiz Doğum" sohbeti

Geçen hafta kendimi dinlemeye, öğrenmeye adadım sanki... Geçen hafta pazar Cake Plus'taki kurabiye atölyesine katılıp doğumlarda, baby showerlarda, doğum günlerinde ikram edilen renkli, süslü kurabiyelerin nasıl yapıldığını kendi çapımda öğrendim, hatta bir kutu da kurabiye yaptım evdekiler de bayıla bayıla yediler:)) Bu hafta cumartesi de eş durumundan davetle #ilkyıllarınhikayesi 'nde blogger annelerle birlikte Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı/ Çocuk Gatroenteroloji ve Beslenme Uzmanı Prof Dr Benal Büyükgebiz'i dinledim. Hem çok keyif aldım hem de beslenme ile ilgili çok çok değerli şeyler öğrendim.

Perşembe günü ise İnternet Anneleri'nin organizasyonu ile  İstanbul Doğum Akademisi (İDA)'nde yaklaşık 20-25 anne / anne adayı ve 1 baba adayı olarak Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Hakan Çoker, Uzman Psikolog Neşe Karabekir ve Ebe Serpil Varlık ile "keşkesiz doğum" üzerine bir söyleşi yaptık.

İDA, doğum sürecinde ebeveynlerin yanında olan anne-bebek ve baba dostu bir doğuma hazırlık eğitim ve danışmanlık merkezi ve felsefesi de "keşkesiz doğum". Bu felsefe doğanın kadına sunduğu doğum yapabilme yeteneğinin  kadına hatırlatılmasına yönelik bir yaklaşımı temsil ediyor. Bu yaklaşım kadının doğurtulması değil,içindeki doğal güdüyü ve gücü kullanarak doğum yapması anlamına geliyor. İDA'nın web sayfasında felsefelerini (doğum felsefeleri, hamilelik felsefeleri ve ebeveynlik felsefeleri)  net olarak anlatan bir bölüm  var, okumakta fayda olabilir...

Bu söyleşide "keşkesiz doğum" ile ilgili neler konuştuk, neler dinledik; kısaca özetlemeye çalışayım:

* Otonomi - hamilenin bilgi,seçim ve reddetme hakkı olmalı..Önce bilgisi olmalı ki ne istediğine karar versin, istemediğini de reddedebilsin.
* Mahremiyete saygı gösterilmeli- doğum yapılacak ortamın fiziksel koşulları, doğumhanenin kalabalık  olmaması, doğum sırasında doğumhaneye giren herhangi bir başka kişi ile ilgili doğum yapan kadına bilgi verilmesi çok çok önemli noktalar...
* Güven- Doğum yapan kişi sisteme (doktoru, hastanesi vs), kendisine (İDA'nın web sitesinde "Doktorunuza Güven Verin" başlıklı hoş bir yazı var) ve bebeğine güven duyabildiği oranda keşkesiz bir doğumu gerçekleştirebiliyor.
* Kadının sorumluluk alması- yani "beni doğurtun" değil de "doğuracağım" demesi ve uygulaması.
* Anne- bebek dostu hastanede doğum yapmak- bu söyleşide öğrendik ki Türkiye'de henüz anne-bebek dostu hastane yokmuş! Biz falan hastane, filan yer diye kendi aramızda konuşuyorduk ki onların hepsinin "bebek dostu hastane" olduğunu öğrendik.
* Destek- doktor, ebe, psikolog desteğinin doğumdaki önemini konuştuk.
* Bu tip eğitimlerin neden önemli olduğunu konuştuk. Evet bizden önce anneannelerimiz doğururken böyle eğitimler yoktu ve onlar bu eğitimler olmadan doğurdular ama bizim dönemimizdeki pek çok anne/anne adayı normal doğuma ait pek çok olumsuz hikaye ile dolular/ dolduruldular! Bilgi, korkunun panzehiri- ne kadar doğru bilgilenirsek korkularımızdan o derece arınmamız mümkün. Eğitimler bizi ve baba adayını güçlendiriyor ve konuya dahil olmamızı sağlıyor.Eğitimler sayesinde doğum tercihlerimizi, haklarımızı öğreniyoruz ve otonomimiz artıyor. Doktorumuz ile nasıl doğru iletişim kurabileceğimizi öğreniyoruz. İlaç dışı rahatlatıcı teknikleri de öğrenme fırsatı ediniyoruz. Ve hepsinin sonucunda da normal doğumumuz keşkesiz bir doğum haline geliyor...

Aslında 2-3 saatlik sohbeti burada özetlemeye çalışınca çok başarılı olamadım farkındayım. Çünkü ortamdaki duyguları, konuşulan keşkeleri, yaşanmışlıkları, yaşanamamışlıkları buraya birebir yansıtmam mümkün değil. Ben Mert'i sorularımı sorup, yanıtlarımı alabildiğim, doğum öncesinde, sırasında ve sonrasında sürekli bilgilendirilerek, oldukça huzurlu ve kendi istediğim şekilde olan bir ortamda normal doğum ile doğurdum. Yani aslında benim ilk doğumuma ait öyle pek bir keşke durumum yok; ve şu anki hamileliğimin de bir önceki gibi normal doğumla sonuçlanmasını istiyorum. Ancak olur da şartlar izin vermez ve doğum sırasında müdahale gerekirse bunun dünyanın sonu olmadığını duymak da bana iyi geldi.

Tüm sohbetten aklımda kalan en temel çıktı da şu oldu: "Siz hayatınızı nasıl yaşıyorsanız doğumunuzu da öyle yapıyorsunuz aslında". Ben normal doğum konusunda kendi içimde çok netim; doğanın düzeni bu biz niye düzeni bozalım ki diye düşünüyorum ama  ben bunu doğum dışında pek çok farklı konuda da böyle düşünüyorum aslında. Ve böyle düşündüğüm için de normal doğum bana sağlıklı,doğal, "normal" olanmış gibi geliyor... Ha bunun dışında "ben normal doğum asla yapmam,sezeryan (bu konuda da Dr Hakan Çoker'in anlamlı bir yazısı var web sitelerinde) yaparım bu da benim tercihim" diyen kişiye de kesinlikle kendi doğrumu dikte ettirmeye çalışmıyorum. Ben doktor ya da sağlık çalışanı değilim o yüzden de kendi görüşlerimi çok çok uzatarak savunmak yerine merak edenleri bu konudaki profesyonel yazılara / kişilere yönlendirmeye çalışıyorum. İDA'nın web sitesi de bu konuda çok başarılı, tavsiye ediyorum:)))

Sevgiler, nokta:)))