İpek'e hamileyken ya da doğduğunda onu ne kadar emzireceğimle ilgili bir zaman belirlememiştim kafamda... Sadece Mert'te olduğu gibi sağlık koşulları uygun olduğu sürece ilk 6 ay sadece anne sütü vermek istiyordum. Mert'te çalışıyor olmamın da etkisi ile 10 ay verebildiğim anne sütünü İpek'le birlikteyken daha uzun verebileceğini tahmin ediyordum ama 2 yaşa uzanacağını pek de düşünmüyordum nedense...
baby led weaning etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
baby led weaning etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
12 Haziran 2015 Cuma
10 Haziran 2015 Çarşamba
2 yaşa doğru emzirme sürecinin sonlanması...
Bu yazıyı dileyen bir uyku düzeni sağlama yazısı olarak okuyabilir, isteyense emzirmenin sonlandırılmasına giriş ya da benim tabirimle uyku ve emmenin birbirinden ayrılması...
İpek, neredeyse 23 aylık... bu yazıyı yaklaşık 2 hafta kadar önce yazmaya başladım ve taslak olarak kaydettim... Emzirme sürecimizin sonlanmasının başlangıcı idi yazmaya başladığım gün :) Başlangıç olarak emme ve uykuya geçişi ayırmayı hedeflemiştim... O aşamayı artık geçtik, bugünlerde emzirmeyi tamamen bitirmek üzere İpek'le karşılıklı anlaşma sürecindeyiz... Ancak başlangıçta neler yaptık 2 hafta öncesinde yazdıklarımı burada bulmak mümkün...
26 Mart 2014 Çarşamba
2 aylik kati gida deneyimimiz ve baby led weaning uzerine
Ipek 6. Ayini doldurunca kati gida deneyimlerimize baslayacagimizi burada ve burada paylasmistim. Evde bir boy buyuk bir cocugun da olmasi ve okudugum "o tabak bitecek! Mi?" Isimli kitapta yazanlarin aklima bayagi yatmasi sonucu Ipek'le baby led weaning/ bebeklerin kendi kendine yemesi yolunu tercih ettik. 2 aydir da bu tercihle yolumuza devam ediyoruz... metodla ilgili burada yazdiklarim var ama metodun anne ya da bebeğe bakan kişi/ler tarafından kesinlikle sindirilmesi ve cok iyi anlasilmasi gerektigine inaniyorum... Hem annenin/ bebeğe bakan kişinin sureci saglikli surdurebilmesi icin hem de bu süreçte annenin etrafinda olabilecek mahalle baskisini bertaraf edebilmesi icin...
Biz bu sürece once benim kitabi okumam ve yontemi sindirmem ile basladik. Ipek, 6 aylik olup doktorumuz kati gidaya ufak ufak gecebilecegimizi soyleyince denemeler basladi.
Doktorumuz tarafından önerilen ilk yiyeceklerimiz havuc, patates ve kabakti. Mevsimi olmadigi icin kabagi simdilik liste disi biraktim. Firinda havuc ve patates ile konuya giris yaptik. Kitabin onerisi bebegin (tabii icinde bulundugu aya da gore) ne cok sert olarak bu sebzelerle tanismasi ne de iyice haslanmis ve eline aldiginda eliyle pure yapacagi kivamda olmasi. Buharda hafif pisebilir ya da firinlanabilir. Firinlanma fikri bana daha yakin geldi. Parmak boyutunda kestigim havuc ve Patatesleri firinda 7-8 dakika tuttum, sonra da sogutup Ipek'in mama sandalyesinin tepsisine koydum.
Ve bekledim:)
Ilk is aldi agzina soktu, etrafinda buldugu her sey gibi... sonra sanirim bir tat aldi, arada yere firlatip atsa da ara ara emmeye çalıştı. Bu durum boyle 3-4 gun devam etti. Arada elmayi da denedim, sanirim tadi nedeniyle onun elde tutulma, emilme suresi daha uzun oldu...
Sonra bir gun yutabildigini gordum, nasil mutlu oldugumu anlatamam... Ayni kitapta yazdigi gibi isliyor oldugunu gormek umut verdi:)
Yutma sureciyle birlikte alt değiştirme surecleri de senlikli (!) Olmaya basladi: "bakalim ne kadar yutmus, bakalim ne cikacak" gibi insanogluna has merakli (!!!) sorularla alt değiştirmeye basladim...
2 ayin sonunda simdilerde Ipek masaya oturunca onune yiyecek bir şey vermemişsek kizmaya baslar oldu!
Peki simdiye kadar neleri yemeyi deneyimledi, aklima gelenleri şöyle bi'listeleyeyim:
* patates
* havuc
* elma
* armut
* muz
* balkabagi
* karnibahar koftesi
* brokoli
* haslanmis et
* tam bugday ekmegi
* yumurta sarisi (bunu elle yemesi icin yontem bulmaya calismak da ayri bir yaraticilik geliştirdi)
* çökelek peynirli yumurta sarili omlet- yumurta sarısının elle yenilememe sürecinde yumurtayı güçlendirip elle yenilebilir konuma getirmek için bulduğum çözüm bol çökelek peyniri kullanarak omlet yapmak oldu:)
* pazi sarma (sonrasinda pazidan cok emin olamadim, acaba yaprakli urin vermek guvenlik acisindan sakincali olabilir mi diye dusundum)
* tam bugday unundan makarna
* kereviz
* çiğ pirasa
* taze soğan
* sulu köftenin köfteleri
* yoğurt - şimdiye dek kendi kendine yemesi için bir yol bulamadım. Ancak yoğurda batırdığım kaşığı elimden alıp ağzına götürmeye çalışıyor:)
Şimdilik aklima gelenler bunlar, unuttuklarim varsa hatirladikca eklerim mutlaka...
Kısaca özetlemek gerekirse: baby led weaning/ bebeğin kendi kendine yemeye çalışması ve hatta yemesi müthiş bir şey! Zaman içinde elleri ve parmakları ile tutma becerisinin nasıl geliştiğini görmek de inanılmaz! Ancak sürekli gözünüzün üstünde olması gerekiyor... Bir de günde kaç öğün yemek var ise evinizde o kadar yer temizliği var olacaktır anlamı taşıyor baby led weaning!!!
2 Şubat 2014 Pazar
Baby Led Weaning... Bebeklerin kendi kendine yemesi...
Bizim anneannelerimiz, babaannelerimiz çamaşırları ellerinde
yıkarmış, evde pişirilen yemekler yine evde hazırlanan malzemelerden yapılan
yemekler olurmuş, bulaşık makinesi, mutfak robotları nerdeeee, bebeklerin
bezleri kaynatılırmış… Sonra annelerimize sıra gelmiş, “modernleşen” yaşamla,
endüstrinin gelişmesiyle annelerimiz pek çok rahatlıkla tanışıp kendi
annelerinin yaşamlarından daha pratik çözümlerin hayatlarına girdiği bir dönem
başlamış… Çamaşırlar elde değil de önce merdaneli sonra otomatik çamaşır
makinesinde yıkanmaya başlamış, pahalı da olsa bir çözüm olarak kullan at bebek
bezleri ortaya çıkmış, her evde yavaş yavaş bulaşık makinesi yerini bulmaya
başlamış… derken derken benim “bulyon pratikliği” diye tanımladığım döneme
girilmiş. Pilav mı yapıyorsun hoop at bi’hazır bulyon sanki et suyuna yapmışsın
gibi… Köfte mi yapacaksın, soğandı,
ekmekti, maydanozdu boş ver uğraşma hoop aç bi’paket köfte harcı… Çocuklara
tatlı bir şey mi hazırlayacaksın hooop aç bir hazır puding karıştır sütle oh
mis… Ben bu süreci eskiye isyan diye
düşünüyorum, o kadar çok ev işi var ki kadının üzerinde pratik bir şey çıkmışsa
sanki sorgulanmadan hemen hayatın içine angaje edilmiş son sürat… Şimdi içinde bulunduğumuz bizim dönemi de
annelerimiz döneminde başlayan ve sonrasında hızla devam eden “bulyon
pratikliği” dönemine isyan gibi algılıyorum… Bir doğallık arayışı, sağlıktan
kopmama isteği, sorgulama, kabul etmeme… Aslında bakıyoruz da hayat
pratikleşeceğim derken daha komplikeleşmeye başlamış, biz de mümkün olduğunca
hayatlarımızı basitleştirmeye çalışıyoruz sanki… Çocuklarımız da buna tanık
olsunlar istiyoruz…
Bu “baby led weaning”
yani “bebeğin kendi kendine beslenmesi” felsefesi de bana bu basit
düşünmenin bir parçasıymış gibi geliyor. Bir yerlere yetişme telaşımız, “hadi
hadi”lerimiz elimizde kaşık çocuk peşinde koşturtuyor kimi zaman bizi, sonra da
yemek yemeyi güç savaşı haline sokmuş olma ihtimali yüksek çocuklar çıkıyor
karşımıza! Oysaki bebeklikten itibaren yiyecekleri konusunda bebeğe seçim hakkı
tanısak, keşfetme şansı versek? İşte “O
Tabak Bitecek! mi?” tam da bunu anlatıyor.
İpek’te ek gıdaya geçmeye yaklaştığımız şu günlerde bu
kitabı okumak istediğimi belirtmiştim.
Kitaba göre bebeklerin yemek yemeye başlaması yürümeye başlamayı öğrenmek
gibidir; kendileri düşe kalka, deneye yanıla yürümeyi öğrendikleri gibi yemek
yemeyi de öğrenebilirler…3 yaşına kadar anne babası tarafından yemek yedirilen
bir çocuk bize garip gelmeyebiliyor peki 3 yaşına kadar bir çocuğu “dur sen
düşersin” diyerek yürütmesek garip olurdu değil mi?!
Peki süreç nasıl başlayacak? Yani biz İpek’in kendi kendine
keşfetmesi için doğru zamanın ne zaman olduğunu nasıl anlayacağız? Benim planım
şöyle: İpek, son 2 haftadır yemek saatlerinde mama sandalyesinde bizimle
oturuyor, bizi izliyor, oyuncaklarını dişliyor, sesler çıkarıyor… Önümüzdeki
hafta 6 ay kontrolünde doktorumuz yavaş yavaş ek gıdaya geçebilirsiniz derse
ben de İpek’in önüne patates, havuç vs ezmelerini değil eliyle tutabileceği
büyüklükte parçalarını koyacağım. Benim bu yöntem aklıma neden yattı, kısaca
kitaptan alıntılarla anlatayım:
·
Kendi kendine yemek yiyen bebekler yemeği dört
gözle bekler- miş. Bebekler için eğlenceli-ymiş.
·
Yemek yemek doğal bir süreçtir.
·
Kendi kendine yemesine izin verilen bebekler
yiyeceklerin tadını, görüntüsünü, kokusunu vs öğrenirler.
·
Güvenli bir şekilde yemeyi öğrenirler, çünkü
kontrol kendilerindedir.- bebeğe birisi yedirip içirdiğinde ve yatar pozisyonda
boğaza kaçma ihtimali daha yüksektir.
·
Tüm duyularını kullandıkları için yumuşak, sert,
kaygan, az, çok, büyük,küçük vs gibi kavramları öğrenirler.
·
El-göz koordinasyonlarını geliştirirler.
·
Kendilerine güven duymaya başlarlar.
·
Aileyle birlikte yemek yerler.
·
Hayat boyu iştahlarını kontrol edebilen bireyler
olurlar.
·
Oyunlara, kandırmalara gerek yoktur.
·
Yemek seçme ihtimali daha düşüktür
Unutulmaması gerekenler:
·
1 yaşının altındaki çocuklarda temel besin hala
anne sütüdür.
·
6-9 ay arası katı gıdaya alışma dönemidir. Katı
gıda yavaş yavaş arttırılırken süt miktarı
hemen hemen aynı seviyede kalır.
·
Zamanında doğmuş bebekler için uygun bir
yöntemdir.
·
Mutlaka bebek dik oturuyor olmalıdır.
·
Yemekleri keşfetsin diye oturttuğumuz bebek aç
olmamalı-ymış. Çünkü Katı gıdaya geçişteki ilk haftalar doymak için değil,
oynamak, paylaşmak ve diğerlerini taklit etmek için-miş.
·
Bebeğin yemek yediği / denediği sırada mutlaka
yanında bir yetişkin bulunalıdır.
·
Bebeğin çok fazla işine karışmaya, ona yardım
etmeye gerek yoktur. Yemeği sunup izlemeye geçmemiz gerekir.
·
Bu yaklaşımı kabul ediyorsak biraz dağınıklığı
ve pisliği de kabul etmemiz gerektiğini hatırlamalıyız.
·
Bu yaklaşıma başlamak için hiçbir zaman geç
değildir.
Neler verebiliriz?
·
Çubuk şeklinde 5 cm uzunluğunda yiyecekler
verilebilir.
·
Doğal, taze, tuz ya da şeker eklenmemiş yiyecekler
·
Bebeklerin eline verilebilecek yiyeceklerin yanı
sıra bu yiyecekleri batıracakları lezzetli batırmalıklar da hazırlanabilir.
Örneğin fırınlanmış bir patates dilimini yoğurda bandırarak yiyen bir bebek
görüntüsünü hayalimde canlandırmak bile gülümsememe yetiyor bir de
gerçekleştiğini düşünün…
Kitapta bebeklerin eline
verilebilecek, banmak için kullanılabilecek, batırmalık olabilecek, kahvaltı
için hazırlanabilecek, atıştırmalık ve tatlı olarak pek çok öneri bulunuyor.
Aklımda bu önerileri bir liste yapıp buzdolabının üzerine asmak var… Böylece
kendimi sürekli patates, havuç, kabak sarmalına sokmamış olurum diye ümit
ediyorum…
Bebeğinizin kendi kendine yemeye
alışmasını istiyor ve elinde bir kaşık püre ile “hadi aç ağzını” diyen bir anne
olmak istemiyorum diyorsanız mutlaka kitabı alıp okumanızı öneririm. Katı
gıdaya geçişteki ilk günler, düzene girdikten sonrası, kendi kendine yiyen bir
bebekten kendi kendine yiyen bir çocuğa geçiş süreci, sağlıklı beslenme gibi
aklımızda olabilecek pek çok soruya yanıt bulmak mümkün… Kitabın sonlarına
doğru ise bir liste var: hangi yiyeceğin hangi grupta olduğuna ve hangi
vitaminleri içerdiğine dair… Benim gibi beslenme konusuna bebeğiniz olduktan
hatta katı gıdaya geçtikten sonra merak salmış, öncesinde bu konuda hiçbir
merakı ve bilgisi olmayan birisiyseniz bu liste oldukça yararlı.
Yakın bir zamanda katı gıdaya
geçiş süreci başlayacak bir bebeğin annesi olarak bu kitap ve yemek yemesi
konusunda bebeğe saygı duyma fikri beni çok heyecanlandırdı… Mert’te yaşadığımız klasik katı gıdaya geçiş
sürecimizden sonra daha farklı olacağını düşündüğüm İpek’le kendi kendine yeme
sürecimizi dönem dönem paylaşmaya çalışacağım.
* Bu yazı 23 Ocak 2014 tarihinde www.internetanneleri.com adresinde de yayınlanmıştır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)