19 Nisan 2015 Pazar

kız rengi, erkek rengi diye bir sey var (mı?!!!)

Dün web'de bir yazı okudum, hatta Facebook üzerinden de paylaştım, çocukluktan başlayan cinsiyet ayrımcılığı üzerine: "Kızlar Pembe Giyer Erkekler Mavi"... Öyle uzun uzadıya, detaylı değil ama anlamlı... Göz atmak isterseniz buradan buyrun...

Ben her türlü ayrımcılığa insan yaşamına (çift taraflı) mutsuzluk getirdiğini düşünüyorum.Hem ayrımcılığa maruz kalan için hem de maruz bırakan için... Hatta bol miktar da maruz bırakanı mutsuz ettiğini düşünüyorum ve en acısı da bu mutsuzluğun farkında bile olmadığına inanıyorum. Temelde de "çocukken nasıl büyütülmüş, nasıl bir düşünce yapısına maruz kalmış ki karşısındakini kolayca 'ötekileştirebiliyor'" diye düşünürüm. Neyse, bu benim iç dünyamda inandığım, arkasına kanıtlar, rasyoneller koyamayacağım bir düşüncem...


Henüz İpek küçük, renk tercihleri ya da oyuncak tercihleri üzerine sohbet edemiyoruz ama Mert bu konuda oldukça  kaynak sağlıyor bana... Mesela:

"onu istemiyorum, o kız rengi!"
"doğum günüme sadece erkekleri çağıralım,kızlar doğum günümü kız doğum gününe çevirir!"
"kız oyuncağı bu"
"İpek bunu giymez, erkek rengi bu!"

ve türevleri gibi cümleler çıkıyor zaman zaman ağzından... Benim için bu cümlelere verilen cevap benzer tonda: "Mert'cim ben renklerin kızı, erkeği olduğuna inanmıyorum; bu yüzden de her renkten kıyafetim var"

Bu cümleyi duyan Mert'ten hemen bir destek cümlesi geliyor:

"Babamın da farklı renklerde kıyafetleri var zaten."
"Benim pembe renkli T-shirt'um var mesela, di mi anne?"
"Senin spor ayakkabın da lacivert zaten..."
"Dün benim ayakkabımı Duru giydi, onun gibi mi?" gibi gibi... :)

Evet çevrede konuşulanları duyuyor, duymasa da görüyor... Bir mağazaya girdiğinde kız reyonu ile erkek reyonunu renklerden ayırt ediyor... Ama evde biz ne dersek, normal düzenimizde nasıl davranıyorsak sonuçta onu alıyor. Yani öyle olduğunu ümit ediyorum. Bu nedenle de Kerem'in evdeki işleri benimle paylaşması çocuklar doğmadan öncekine göre daha çok önemli; evde bir şey bozulduğunda benim elime tornavidayı alıyor olmam bu nedenle değerli... Tabii ki bu iki minicik örnekle engelleyemeyiz cinsiyet ayrımcılığını çocuklarımızın gözünde, ama sürekli olduğunda, normal olarak algıladıklarında onlar da öyle davranacaklar, inanıyorum.... Bu nedenle neredeyse 1,5 yaşından beri Mert'in mutfakta yemek yapmaya yardım etmesine bayılıyorum. Bu nedenle İpek'in evde arabalarla oynamasını garip bulmuyorum...


Tam bunları düşündüğüm bir günde girdiğim oyuncakçıda pembe ve mor renkli bir oyuncak market kasası gördüm; bizim evde kırmızı mavi renkte olan kasanın aynısından... Yani marketçilik oynamak isteyen bir kızınız varsa pembesini alıyorsunuz, oğlunuz varsa mavisini sanırım!!! Aynı dükkandan Mert'in bir arkadaşına aldığımız hediyeyi paketlerken kasadaki görevli sordu: "hediye erkek için mi kız için mi?" düşünmeden "kız" yanıtını verdim ve bir anda anladım, paket kağıdı da ona göre olacaktı. Bizim paketi kalpli, kırmızılı yaptılar; erkek deseydim sanırım yanda duran mavi üzeri sarı yıldızlıyı kullanacaklardı!

Bu konuları düşündükçe aklıma hem kız hem erkek çocukların olduğu ailelerde yaşanan cinsiyetçi yaklaşımlar geliyor: "kızım hadi gel sofrayı hazırla", "oğlum babana poşetleri taşımasına yardım et!", "Kızım yatağını topla!", "oğlum hadi babanla arabayı yıkayın" ve daha çoğalabilecek pek çok örnek... Oysaki evde hem erkek, hem kız çocuğu varsa cinsiyetçi yaklaşımdan uzak herkese aynı sorumlulukları verebilmek/ paylaşabilmek, onların her işi herkesin yapabileceğini bilmesi nasıl güzel bir zenginlik olacaktır hayatlarında... Tabii illa farklı cinsiyet olması gerekmiyor, tek cins çocuk da varsa anne ve babadan görecekleri örnek zaten yeterince değerli ama iki farklı cinsiyetin olduğu evlerde cinsiyet farkı çocuklar üzerinde özellikle vurgulanıyorsa o evde büyüyen çocukların ilerki yıllardaki olası ayrımcı yaklaşımlarından ürküyorum ben...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder