24 Eylül 2014 Çarşamba

Daktilo...

Eskiden daktilo varmış, kalem ve kağıt varmış... Üzgünüm sevgili bilgisayar ama yazı yazarken senden daha etkiliymiş... Evet, biliyorum yanlış bir şey yazdığımda düzeltmem bir saniyeden bile az, kağıtları harcayıp harcayıp atmıyorum bir kenara, ister yatarken,ister otururken, hatta hatta şimdi telefon vb ile her yerde hızlıca yazmak mümkün...

Mümkün de ben dağılmamak istiyorum.
Yazacağım diye oturduğum bilgisayar başında "dur bilmem neyi de ödeyeyim", "dur akşama yapacağım yemeğin tarifine bakayım", "dur bi de şunu araştırayım", "hmmm şu istediğim bıdı bıdıyı şu sitede satıyorlar mı acaba", "aaa şu makaleyi de okuyayım" "dur bi de bilmem nereden sebze/ meyve/ ıvır zıvır siparişi vereyim" ile zamanı hızla tüketmek istemiyorum... Haa bu arada facebook, twitter ve instagramı saymadım değil mi?!!

Sevgili bilgisayarım bana "e disipline et kendini" diyebilir, ben de ona "ne seninle ne sensiz" diye başlayan bir şarkı söyleyebilirim...

Yok yok bana mutfak toplarken, yemek yaparken, bulaşık makinesini doldurup boşaltırken yazacağım konularla ilgili gelen ilhamın, fikrin, cümlelerin geliş sırasının, düzeninin, akıcılığının bilgisayar başında da aynı düzende gelmesi şart. Ya da mutfaktayken açacağım ses kaydediciyi aklıma gelenleri bir bir  oraya kaydedip sonra buraya yazacağım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder