21 Kasım 2014 Cuma

Annelik Bir İkilem Yaşama Sanatı (mıdır?)

Bugün okuldan Mert'i almaya giderken geç kalmak üzere olmanın da verdiği bir sıkıntıyla içimde deriiiiin bir özlem hissettim oğluma karşı... Bu ilk değil...
Okuldan alma saaati geldiğinde,hele bir de trafik sıkışmışsa benim yüreğim de sıkışıyor... O an Mert ve İpek yanımda olsalar inanılmaz rahatlayacakmışım, huzur bulacakmışım gibi hissediyorum.

Genelde okula gidiş yolunda İpek de mini mini bir uyku çekiyor, yani bu demek oluyor ki arabada bir başıma sessizlik içinde kalıyorum...

Sonra okula yetişiyorum, Mert'i alıyorum, tam o sırada İpek uyanıyor ve bir anda bir sebepten bir fırtına kopuveriyor... Ya bağrışma, ya ağlama ya da herkesin kendini dinletme çabası içinde bir uğultu, gürültü...Sonra o sakin dakikaları özleyiveriyorum bir anda!

İşte annelik denilince böyle bir psikoloji geliyor şu sıralar aklıma... Bir çeşit "ne seninle ne sensiz!" durumu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder