5 Mart 2013 Salı

anaokulu günlüğü-2. gün

Biraz önce eve geldik ve (bugünün ardından) eve girdiğimiz gibi Mert'i odasına ve tabii ki yatağına sokup uyuttum... Son 1 aydır kendi kendine öğle uykusunu yok eden oğlum için bugün baktım ki okul süreci ile birlikte öğle uykusu olmazsa olmaza dönüşmek üzere...

Sabah yine dünkü düzende kahvaltımızı edip evden çıktık ve okula yine sorunsuzca girdik. Bu sefer biz gittiğimizde bahçe saati başlamamıştı, çocuklar sınıflarında oyunlarıyla meşgullerdi. Mert yine önce gitmek için çok istekli görünmedi, tam da o sırada İspanyolca öğretmeni gelip şarkılara başladı. Bununla da ilgilenmeyen Mert Bey kendince gidip sınıftaki bisiklete binmeye başladı, kendince oyuncaklarla oynadı... Ben de o oyuna daldıkça sandalyemi daha da arkalara iterek görünmez olmaya çalıştım:)) şunu farkediyorum ki beni gördüğü bir ortamdaysa kendisi ile ilgili hiçbir şeyi öğretmenlerine yaptırmıyor hemen "anne yapsın" modu açılıyor. Ben eğer o sırada kendime meşgul süsü veriyor ve onun tarafına bakmıyor gibi görünüyorsam süreç öğretmenle normal akışında devam ediyor.

Bahçeye çıktıklarında yine beni parka istedi ama bu sefer tutturmadı ben de bankta oturup bilgisayarımı açtım "bir şeyler okuyorum Mert, sen oyna ben seni izliyorum" dedim sorun çıkmadı. Hatta bu sefer öğretmeniyle arka bahçeye (yani beni görmediği bir ortama)bile gitti...

Ben de dünün nisbeten rahat geçmesi,bugün bahçede beni çok aramaması "iyi gidiyoruz" derken sorun yemek saatinde patlak verdi! Zaten "insana anneliğin öğrettiği bir şey varsa o da...." gibi bir ahkam kesme cümlesi kuracaksam bu cümleyi şöyle bitirmek isterim: "her şey yolunda diye düşünmeyeceksin.Düşündüğün an resim 180 derece değişebiliyor!!"

Bahçe saati bitip çocuklar sırayla yemek için içeri girerlerken Mert "ben bugün evde yemek yiyeceğim." dedi. Ben de "Peki" diyerek "içeriden eşyalarımızı alalım o zaman hem de en son oynadığın oyuncağı kontrol et bakalım yerinde duruyor mu" dedim. İçeri girince belki yemeği burada yemek isteyebilir diye düşünerek bir yem attım aslında...Ve gerçekten içeri girince Mert yemeği burada yemek istediğini söyledi biz de diğer çocuklarla birlikte yemeğe indik. Mert sakince yemeğini yedi/ ben yedirdim. Tabağı bitmemişti ki "doydum"dedi. Ben de "peki kalkalabiliriz" dedim. Kalktık. Tam yukarı sınıfa çıkıyordu ki "ben aslında doymadım yemeğimi bitireceğim." dedi. Ben yine "peki" dedim bu süreçte çok uyumluyum:)) Tabii yemek salonuna girdik ki bizimkinin tabağı kaldırılmış, mutfağa götürülmüş bile... Hemen yeni bir tabak hazırlandı geldi, ama tabak aynı tabak olmadığı için mızıltı, ağlama ve "ben tabağımı istiyorum" feryatları birbirini kovaladı. Hemen görevli teyzemiz Mert'in kullandığı tabağı yıkamış tabak Mert'e taktim edildi!!!! "yok bu değil" diye konu uzadıkça uzadı, ben bir şeyler söyledim, öğretmenler bir şeyler söyledi falan filan... Sonra sakinleşen Mert Bey yemeğini yedi, "sakinleştim ben anne" dedi... Sonra bir baktım ki aslında yukarıdaki oyun saati de bitmiş bizim neredeyse eve gelme saatimiz gelmiş. İşte o an jeton düştü bende: Mert kendince benimle geçirdiği zamanı uzatmıştı, her ne kadar oyun oynamaya gitmeyi istese de hatta sonra yukarıdaki serbest oyun saatinin bitip diğer çocukların ya evlerine ya da uykuya gittiklerini görüp bence üzülse de çok da fazla takmadı kafasına...  Zamanı benimle geçirmişti, çünkü dün de bugün de sınıfa ve parka girmeyen ben yemek salonunda onun yanındaydım!!!! TA-TA-TA-TAM!!!

Okuldan çıkarken yine öğretmeninin ayakkabılarını değiştirmesine ve montunu giydirmesine izin veren oğlumu izlerken bu gerçek beynimde dalgalanıverdi ve dedim ki "çocuklar bizden çok çok daha akıllı ve biz onlar için plan yaptığımızı düşünelim onların planları daha derinlikli ve amaca yönelik oluyor"...

2. günden bana kalan ana fikir de bu oldu işte:))

2 yorum:

  1. iki gündür yazını merakla okuyorum...önümdeki günler beni korkutuyor galiba:)daha 14 aylık olan oğlum bizi dize getirmek için yalandan ağlama konusunda oscarlık oyun sergilerken, iki yaş sendromu ve ilerleyen yaşlarda daha neler yapacağını kestiremiyorum:)bizi aydınlatmaya devam et zeynep anne:)

    YanıtlaSil
  2. sorma Zeynepcim zaman zaman ben de ileriye dönük daha da endişelenmiyor değilim:)) bugün gerçeği keşfettiğim anı bi' görsen sanki bir vakayı çözmüş dedektif gibi gözlerim ışıldadı:))

    YanıtlaSil