7 Mart 2013 Perşembe

anaokulu günlüğü- 4. gün

Dünkü yazıyı bitirirken bugünün biraz zorlayıcı olabileceğini yazmıştım. Bugün de şöyle cevap vermek istiyorum:"biraz mı?!!!" Belki kendimce bugünün zorlayıcı olacağına inanmam belki de Mert'in yavaş yavaş benim geri çekilmemi ve bunun kalıcı olabileceğini idrak etmesi sonucu bugün önceki 3 güne göre çok daha zor geçti:( Çok detaylandırılacak bir durum da yok zaten,kısa ve öz: sabah Mert sınıfa girdi, ben biraz onu bekledim/ izledim sonra da  bankadan para çekmeye gideceğimi hemen geleceğimi söyledim zaten cümlem bitmeden Mert bacağıma yapışıvermişti. Hafta başında kendi kendime verdiğim sözü hatırlatıp kendime bu haftayı olabildiğince "light" geçireceğimizin altını çizdim ve sınıfın hemen dışında kalmaya devam ettim. Bana oturmam için getirilen sandalyeye oturmamı istemedi, sınıfa girmek istemedi, resim çizmek, şarkı dinlemek vs vs hiçbirini istemedi. Tek istediği yerde benimle oturmak oldu. Birara öğretmeni gelip arabayla oynaması konusunda aklını çeldi bi'5-10 dakika sınıfa girebildi ancak sonra yine bacağımda bitiverdi. Yukarıda annelerin bekleme odasında oturacağımı söyledim "hayır" dedi. Tüm gün boy unca okulun psikologunun sınıflarına gelip gelmeyeceğini sordu. Kendisi ile birebir oyun oynayıp ilgilendiği için şu an okuldaki en has arkadaşı okulun psikologu bence:)) arada ona bakmak istediğini, onun odasına bakmak istediğini söyledi, "peki" dedim,tek başına gitti, onunla sohbete başladı. Onunla büyük grubun sınıfına girip İspanyolca ve İngilizce derslerine girdi.Sonra aşağıya kendi sınıfına beraber indik, yemek saati olduğu için yemeğe inmesi gerektiğini söyledim.Evde yemek yiyeceğini söyledi Mert Bey, ben de  "peki" dedim ama isterse yemeği merak ediyorsa aşağı inip yemek salonunda yemeği kontrol edebileceğini söyledim. Bu kez Mert "tamam" dedi, okulda yemek yemeye karar verdiğini söyledi.Sonra sınıfla birlikte gideceğini ve benimle gidemeyeceğini öğrenince yaygara koptu!! Belli bir süre ağladıktan ve okulun psikologu Sena Hanım'ın onu sakinleştirme çabalarından sonra benim yanıma geldi. Bugünlük bu kadar zorlamanın yeterli olacağına ya da artık daha fazla dayanamayacağıma inanan ben (hikayedeki zavallı anne!!) Mert'e yemeği evdeyemeği ve ardından hemen uyumayı teklif ettim ve bu teklif kabul görerek evin yolunu tuttuk.

Tabii bu arada sabrı tükenmiş anne olarak Mert'e oyun, eğlence, yemek, faliyet gibi zamanlarda ağlayarak bu zamanları çöpe attığını; oysaki bu zamanları güzel geçirirse bunların çöp değil hafızasında hep kalacak güzel zamanlar olacağını ve gün içinde neler yaptığını akşam bana ve babasına anlatarak ne kadar çok sohbet edebileceğimizi anlatan bir nutuk çektim. Anladı mı bilmem, ben anlatabildim mi onu da bilemiyorum... Bugün kendimi çaresiz hissettiğm günlerden biri oldu o yüzden hangisi en doğru, hangisi yanlış sorgulamadan kendimce konuştum işte!!!

anaokulu günlüğü 4. gün benim için 1. günden de daha önceki bir gün oldu!!! bu süreçte geri dönüşler,zorluklar yaşanabileceğini biliyorum pek tabii ama bazen sabır ilk günde olduğu dolulukta olmayabiliyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder