blog etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
blog etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Mart 2015 Pazartesi

Blog yazmak ya da yazmamak şimdilik mesele bu...

Yine "yazmama dönemi"mdeyim!! Hatta yazmama döneminin bir adım ötesi blogu hatta hatta sosyal medya hesaplarımı kapatsam mı diye düşündüğüm çok zaman oluyor bu ara... Tek nedeni yok! Kendimce birkaç "elle tutulur"makul nedenim var...

24 Eylül 2014 Çarşamba

Daktilo...

Eskiden daktilo varmış, kalem ve kağıt varmış... Üzgünüm sevgili bilgisayar ama yazı yazarken senden daha etkiliymiş... Evet, biliyorum yanlış bir şey yazdığımda düzeltmem bir saniyeden bile az, kağıtları harcayıp harcayıp atmıyorum bir kenara, ister yatarken,ister otururken, hatta hatta şimdi telefon vb ile her yerde hızlıca yazmak mümkün...

Mümkün de ben dağılmamak istiyorum.

21 Ocak 2014 Salı

sevdiklerimize mutlulukla sarılabilmek dileğiyle...

Dün, blogu açıp son 2-3 gündür İpek'in uyku düzenini uykusuzluk düzenine çevirmesi ile ilgili yorgunluğumu yazacaktım!! Kafamda yazacağım tüm cümleler hazırdı, sırada bekliyordu,sonra Google açılmadı, o sırada twitter'a girdim, takip ettiğim annelerden Tuten'in tweet'ini takip edip bu linke giriverdim:  http://evcilikhayati.blogspot.com/2014/01/mucize-iscisi.html, ardından hikayenin tamamı için devam ettim: http://mucizepinari.wordpress.com/2013/08/07/lacivert/...

Çok etkilendim!

Günlük koşuşturacamız içindeki mutsuzluklarımızı, kendimize edindiğimiz dertlerimizi düşündüm de dedim ki en önemlisi sevdiklerimiz ve onlarla beraber geçirdiğimiz keyifli zamanlar... Çok arabesk olacak belki ama gerisi yalan, nerede ne zaman başımıza ne geleceğini hiçbirimiz bilmiyoruz. Tek bildiğimiz oyunun garanti "game over" ekranı ile biteceği ona rağmen tırmalayıp durabiliyoruz, hem kendimizi, hem de en sevdiklerimizi...

Haaaa bu arada uyku ile ilgili sıkıntıma mı ne oldu? Evet dün gece bir önceki kadar maksimum yoruculukta bir gece olmasa da bayağı bir süre ayaktaydım... Ama şükrettim, beni (gece de olsa) ayakta tutan çocuklarımın varlığına... Arada "ama uyumak istiyorum artık" diye sızlandığım gerçeğini de paylaşayım hemen...

14 Ocak 2014 Salı

Anne Baaak 1 yaşında:))


Geçen sene dün Anne Baaak'ı oluşturup "bir annenin kendince notları" diyerek Mert'le birlikte olan hayatımızı, 2. hamileliğimi, sonrasında da İpek'in aramıza katılmasıyla iki çocuklu anlarımızı yazmaya başladım...

Bakalım yazabilecek miyim, devam ettirebilecek miyim dedim ama her yazı yazmaya devam etmemi sağladı... Ne için yazıyorum dediğim her an kendim için,hatırlamak için, Mert'le İpek büyüdüğünde çocukluklarını okuyabilmeleri için dedim...

33 yaşındaki ben, 4 yaşına yaklaşan oğlumu, henüz yarı yaşına gelmek üzere olan kızımı 1 yaşındaki bloguma "bir annenin kendince notları" diyerek yazmaya devam ediyorum... Keyifle...




25 Ocak 2013 Cuma

neden "anne baaak!!!"

Farkettim de yaklaşık 2 hafta önce yazmaya başladığım bu blogun ismi ile ilgili bir şeyler yazmamışım ilk yazımda; hemen es geçmeden yazayım istedim:)

"anne baaak!!" benim yaklaşık 1 yıldır (yani Mert kelimeleri birleştirmeye başladığından beri) gün içinde en çok duyduğum ve tepki vermek zorunda olduğum cümle... Sürekli olarak yaptığını göstermek, onaylanmak ya da gördüğü değişik bir şeyi paylaşmak isteyen oğlum "anne baaak!!" diyor ve es kaza bir şeyle meşgulsem ve o sırada bakmam ya da cevap vermem mümkün değilse bunu sonsuz kez tekrar edebiliyor...

Yani bir blog açıyorum adı ne olsun diye düşündüğümde pek fazla zorlanmadan aklıma ilk gelen isim bu oldu... bir anne olarak (zaman zaman annelik kimliğimden çıkıp yazacağım şeyler de olacaktır mutlaka) baktığım, gördüğüm olayları, durumları "anne baaak!!" adı altında paylaşmak istedim.