2 Aralık 2013 Pazartesi

#BlogFırtınası : 2. Gün


"...Tarih ve toplum arasındaki ilişki hangi yönde olursa olsun tek yönlü olmamalıdır..."* tarihçi olmamış bir tarih mezunu olarak evlendiğimde "çeyiz" namına kitaplarımı getirdim ben bizim eve... Bugünün görevi de "Herhangi bir kitabın, herhangi bir sayfasını açın ve bir satır seçin. O satırla yazıya başlayın, gerisi sizden…" olunca okul zamanındaki kitaplarımın önüne oturdum... birkaç kitap karıştırdım ama benim için pek de herhangi bir kitap olmayan bir kitabı seçtim, içini karıştırdım bu cümleyi görünce durdum sayfayı okudum... 

Düşündüm... Bundan 10 ve fazlası yıl önce okuldaydım ve o döneme dair en çok özlediğim anlar ders içi ve dışı gündemle, politikayla, tarihle, toplumla alakalı derinlemesine yaptığımız konuşmalar... Bugüne baktığımda yargılar, yorumlar maalesef geçmişe göre daha keskin, daha net, daha çerçeveli. Ya biz büyüdük, tartışmaya fırsat vermeyecek şeklide "insan sarrafı" olduk, net yorumlar yapıp her şeyi "çok" bilir olduk ya da içinde yaşadığımız dönem bizi tartışmalardan, farklı fikirlere saygı duymaktan alıkoymaya başladı.

Ve ne yazık ki çocuklar da bu kadar keskin hatlarla, siyah ve beyazlarla, "biz" ve "onlar" ile büyüyorlar; oysaki arada binlerce, milyonlarca renk; farklılık ve zenginlik var. Bir şeyin bize göre doğru olması her zaman ve herkesçe doğru olacağı anlamı taşımayabilir. 


En başta, tarih ve toplum arasındaki ilişki tek yönlü olmamalıdır diyerek başladım. Bence bu her türlü ilişkiyi anlamak, yorumlamak için doğru... Karşıdan bize gelen mesajları yorumlamakta çok ustayız da acaba bizim mesajlarımız nasıl anlaşılıyor onu da düşünmek gerek... Biri bize ya da çocuğumuza çaaat diye yaftayı yapıştırdı diye kızıyoruz da peki biz hiç mi etrafımızdaki insanları yaftalamıyoruz!! 


Tarih, tek yön, çift yön, düşünceler, tartışma, çeşitlilik, çocuklar, yaftalamak derken oradan oraya atladım, dağıldım... Aslında söyleyeceğim çok kısa ve öz: "biraz saygı!"


* "Geçmişin Sesi" Paul Thompson

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder